Vatandaş Okuması

Bilgi ile büyüyelim, akıl ile yükselelim, beynimizi özgür kılalım!

Arşiv

Yobazın engizisyonu

28 yıl önce bugün, yazar, ozan ve düşünürlerimizin diri diri yakılışına tanık olmuş; bir Ortaçağ engizisyon sahnesini izler gibi izlemiştik Sivas katliamını. Madımak Oteli’nde hayatlarını kaybedenleri saygıyla anıyoruz.

Birçok sanatçı ve fikir insanı, Pir Sultan Abdal Şenlikleri için dönemin Valisi tarafından davet edilmişlerdi Sivas’a. Aziz Nesin’in yaptığı konuşma bahane edilerek, dinî değerlerle alay edildiği öne sürülmüş, Kültür Merkezi içinde taşlı sopalı çatışma çıkmış ve de güçlükle önlenebilmişti.

Ancak dini kullananların, Allah ile aldatanların Engizisyon mantığı sürmekteydi; herkes, onların istediği gibi olmak ve konuşmak zorundaydı, yoksa bedel ödetirlerdi! Ve de ödettiler!

Hükûmet Konağı’nı taşlayan ve slogan atmaya başlayan göstericiler, aydınların kaldığı Madımak Oteli’nin önüne geldiler. Otelin camlarını da taşlamaya başladılar. “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak… Laiklere ölüm…Yaşasın şeriat!” sloganları her yeri sardı!

Vali önce, SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’yü aradı. İnönü; “Gereken her şey yapılacak,” dedi. Polisin yetersiz kalması üzerine Vali bu sefer de Başbakan Çiller’i aradı, cevap benzerdi: “Merak etmeyin, oradayız.” Ancak bu konuşma üzerine otele yürüyen askeri birliğin önü göstericiler tarafından kesildi. Otelin önündeki araçlar ve yıkılarak sürüklenen “Halk Ozanları” heykeli ateşe verildi.  Otelin alt katında başlatılan yangının yükselen alevlerine insanların feryatları karışmaya başladı. Bir süre sonra sesler kesildi; içeride mahsur kalan aydınlarımız yanarak ya da dumandan boğularak hayatlarını kaybetmişlerdi.

Osmanlı’yı bitiren, Milli Mücadele’de düşmanla hayasızca işbirliği yapan ve her vesile ile de Cumhuriyet değerlerine saldıran dinci yobazın damarı yine işbaşındaydı!  “Lan yakın” ve “Cehennem ateşi işte” sözlerinin sahipleri, ruhları gibi kara, kapkara bir sayfa daha bıraktılar tarihimize hem de 21. yüz yıla günler kala…

Gücü nereden aldıkları ise dünün ve bugünün ünlü siyasilerinin cümlelerinde açık-seçik okunuyor. Bir kez daha hatırlatalım:

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e göre; “Ağır tahrik vardır, halk galeyana gelmiştir, güvenlik kuvvetleri ellerinden geleni yapmışlardır, bir otelin yakılmasından dolayı can kaybı vardır, olay münferittir.”

Başbakan Tansu Çiller’e göre; “Çok şükür, otel dışındaki halkımız bir zarar görmemiştir.”

SHP Genel Başkanı ve Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’ye göre; “Güvenlik güçlerimiz vatandaşlarımızın zarar görmemesine dikkat ederek olayları kontrol etmeye çalışmışlardır.”

DYP’li İçişleri Bakanı Mehmet Gazioğlu’na göre: “Aziz Nesin’in halkın inançlarına karşı bilinen tahrikleriyle halk galeyana gelerek tepki göstermiştir.”

Ana muhalefet lideri ANAP’lı Mesut Yılmaz’a göre: “Fikir özgürlüğünün halkımızın mukaddes değerlerine karşı kullanılmasına hiçbir şekilde kayıtsız kalamayız.”

Demek ki iktidarın da muhalefetin de ortak amacı, “yakanların zarar görmemesi” imiş! Diri diri yakılanlar önemli değilmiş; zaten her şey onların yüzündenmiş!

Sivas davası zaman aşımı nedeniyle düştü. O günün Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan “Milletimiz için, ülkemiz için hayırlı olsun,” dedi. (basın, 2012)

Bugünün Cumhurbaşkanı Erdoğan, Madımak katliamı suçlusu Ahmet Turan Kılıç’ın müebbet hapis cezasını affetti. (basın, 2020)

Hamdolsun!
***
Alevi geleneğinde Yedi Ulu Ozan’dan biri kabul edilen ve şiirlerinde sosyal konulara da değinen Pîr Sultan Abdal tüm zamanlara şöyle seslenmiş…

“Bir halden anlamaz cahile kul eyledi zaman bizi”

Kur’an’ın dininde kulluk sadece Yaratıcı’ya yapılır ve o Kitap’ın kapakları arasında anlatılan dinde “zorlama” yoktur.

İster din adına ister laiklik adına olsun, bırakın artık cahile kul olan siyasetleri! Kurtuluş, kulluğu kaldırıp atan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolundadır, çok geç olmadan…

Canan Murtezaoğlu

Dinlemek için tıklayın

 

PAYLAŞIM:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir