Delilik ve demokrasi 

Millet İttifakı’nın ortak Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu Meclis’te yaptığı son konuşmasında (Grup veda konuşması) dedi ki;

“Bu deliliği hep beraber yapacağız!”

Delilik çılgınlık anlamındadır. İnsan yaşamı boyunca deliliklerde / çılgınlıklarda bulunmuş ve karşılaştığı çaresiz gibi gözüken sorunlara çözüm bulmuştur. Yakın tarihimizde Çanakkale Savaşları ve Kurtuluş Savaşı çılgın Türkler sayesinde kazanılmıştır.

Demokrasi tarihinde de birçok çılgınlıklar/delilikler olmuştur. Örnekleri çoktur. Tiranlara karşı, krallara karşı, derebeylerine karşı, firavunlara karşı durmalar delilik / çılgınlık değil de nedir?

Delilik / çılgınlık çaresizliğe karşı son başkaldırıdır. Aklın işletildiği ama sonuna kadar işletildiği ve insan olarak sahip olunan değerlerin tümünün ortaya konulduğu, son cephanenin de tüketildiği son durumdur. Delilikte / çılgınlıkta başta güzellik vardır. Daha sonra bu güzellikler muhteşeme dönüşür. Ve sonunda ihtişam ortaya çıkar. 

Demokrasi bir yönetim biçimidir. Yaşamda insanın, insanoğlunun ihtiyacından doğmuştur. Eski Türklerde demokrasinin ilk çıkışındaki, insanın duyduğu ihtiyaç yoktur. Çünkü eski Türkler demokrasinin felsefesi, ruhu ve ilkelerinden olan ve en önemli ve ilk kurumu meclis eski Türklerde kurultay, toy, kengeş, divan v.b. olarak kullanılmış ve danışma / istişare kültürünü devamlı kullanarak korunmuş ve yaşatılmıştır.  

Demokrasi bundan 2500 yıl önce ortaya çıktığında başkaldırı, tiranlara idi. İlk uygulama ilk tecrübe olduğu için ömrü de bir asır kadar oldu. Sonra ne oldu? Tiranlar demokrasinin canına okudular… Öyle bir okudular ki asırlarca demokrasi ayağa kalkamadı… İlk uygulamadan asırlar sonra insan, insanoğlu demokrasi ihtiyacını hissetti, hatırladı ve tekrar demokrasi mücadelesini başlattı. Ama şartlar ilk uygulamadaki şartlar artık yoktu. İnsan, insanoğlunun yaşam şartları ilerlemiş, nüfus artmış, ihtiyaçlar çoğalmıştı. Sorunlara nasıl bir çözüm bulundu?

Bulunan çözüm “temsili demokrasi” sistemi / modeliydi. Hatta insanoğlu o kadar sevindi ki, bu, demokraside bir devrim dediler…

Temsili demokrasiyi insanlar kendi düşüncelerine göre çok değişik şekillerde uyguladılar ve onlarca türü, çeşidi ortaya çıktı. Bunlardan çok azı uygulamada yerini buldu, diğerleri demokrasi literatüründe yerlerini aldılar. Çeşit tür çok olunca ilk demokrasiye de; doğrudan demokrasi, Atina demokrasisi, ilk demokrasi, saf demokrasi, Antik Çağ demokrasisi v.b. adlar verdiler… Dünyanın değişik ülkelerinde yaygın şekilde uygulandı, uygulanıyor…

Temsili demokrasiye alternatif olarak sunulan “yarı doğrudan demokrasi” ise ülkelerin sadece bazı yerel bölgelerinde, kantonlarında, eyaletlerinde v.b. uygulama alanı bulabildi.

Günümüzde dünyanın değişik ülkelerinde çeşitli tür ve biçimlerde uygulan “temsili demokrasi” sorunlarla boğuşmakta ve toplumsal mutluluğun sağlanmasında zorluklar yaşanmaktadır.

Ülkemizdeki temsili demokrasinin bir uygulaması olan Başkanlık Sistemi adında bir sistem olmasına rağmen sistemsizlik içermesi nedeniyle uygulamada sorunlar yaşanmakta ve toplumsal mutluluk sağlanamamaktadır. Demokrasi rafa kaldırıldı algısı ülke insanlarının neredeyse yarısında oluşmuş gözükmektedir.

Rafa kaldırılan demokrasi ve Cumhuriyet devrimlerinin çağımızda erişilen teknoloji ve bilimin ışığında güncellenmesi gerekmektedir.

Bu gerekliliği yapabilmek ancak bir delilik / çılgınlık ile olabilir ve toplumsal mutluluğa gidecek kapılar açılabilir…

Anlaşılıyor ki, Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu ülkemizdeki sorunları ve neredeyse salgın haline gelmekte olan demokrasi hastalık ve ayıplarını ancak bir delilik/çılgınlık ile çözümlenebileceğini görmüş, algılamış ve anlamış olarak;

“Bu deliliği hep beraber yapacağız!” deme ihtiyacını duymuştur.

Biz seçmenlere düşen görev de bu delilik / çılgınlık yürüyüşüne katılmak ve yardımcı olmaktır…

Demokrasi paylaşma kültürüdür… Demokrasinin özgürlük yelkenlerini sonuna kadar açmak için yola koyulanlara selam olsun…

Bahtiyar Çetinbaş – İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı