Doğa dini nedir?
“Gerçeğe yönelerek, Allah’ın insanları üzerinde yarattığı doğa dinine yüzünü çevir. Zira Allah’ın yaratışında değişme yoktur. İşte, dosdoğru din budur, ancak insanların çoğu bilmezler.”* deniyor Rum (Bizans) Suresi 30. ayette.
“Doğa dini”, Yaratan’ın, insanları üzerinde yarattığı varlık yapısının dinidir. Katıksız olan bu din, eskimez ve aşınmazdır. İnsan, aracısız olarak ve yalnız Allah’a yöneldiğinde bu dinin sınırı korunmuş olur. “İnsanların çoğu bilmezler” ifadesi ise bu sınırın korunmadığını dolaylı olarak göstermektedir. Dinin temel kaynağı sıklıkla; “Allah’la beraber başkasını tanrı kılmayın…” (Zâriyat/Serpenler,51) ifadelerine yer verse de bugün din, Allah’ı temsil ettiğini söyleyen “efendi” lere teslim edilmiştir. Kur’an bu durumu; “Allah’tan başka veliler edinenlerin durumu, kendine yuva yapan dişi örümceğin durumu gibidir. Evlerin en dayanıksızı ise doğrusu dişi örümceğin yuvasıdır. Keşke bilseler!”* (Ankebut/Dişi Örümcek,41) şeklinde ifade eder.” (“OKU!”, s.39)
Atatürk, “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en gerçek tarikat, uygarlık tarikatıdır.” derken dinin gerçeğini ifade ediyordu. 1925 (Atatürk’ün S.D.II, S. 215)
Ancak gelinen noktada yani günümüz Türkiye’sinde bu “efendiler” in ülkenin kılcal damarlarına yayıldıklarını açıkça görmekteyiz. Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Fakültesi tarafından hazırlanan bir rapora göre** Türkiye’de belli başlı 30 tarikat silsilesi ve bunların da 400 kolu bulunuyor. Bölünmüşlük, İslam dünyasının kaderi olmuştur ve din konusunda ahkâm kesen bu efendiler sürekli birbirleriyle çelişirler. Amaç gerçekten din anlatmak mıdır?
Atatürk’ün konuya bakışını vererek noktalayalım:
“… Ama, bunca yüzyıllarda olduğu gibi, bugün de, ulusların bilgisizliğinden ve bağnazlığından yararlanarak, bin bir türlü siyasal ve kişisel amaç ve çıkar sağlamak için dini, araç olarak kullanmaya kalkışanların yurt içinde ve dışında bulunuşu bizi bu konuda söz söylemekten, ne yazık ki şimdilik alıkoyamıyor. İnsanlıkta din duygu ve bilgisi, her türlü boş inançlardan sıyrılarak gerçek bilim ve teknik ışığıyla arınıp olgunlaşıncaya değin, din oyunu oyuncularına, her yerde rastlanacaktır.” (Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedoğlu; Söylev, s.346-347)
Canan Murtezaoğlu
Yararlanılan Kaynaklar:
*Hüseyin Atay; Kur’an-ı Kerim ve Türkçe Çevirisi
**https://www.mansetturkiye.com/turkiye-de-kac-tarikat-kac-cemaat-var/21318/