Mini mini zamlanıyoruz
AKP’li eski Vekil, çıktığı bir televizyon programında öyle bir tablo çizdi ki gülelim mi ağlayalım mı bilemedik.
Türkiye’de o kadar pahalı bir benzinin olmadığını, doğal gaz, elektrik ve akaryakıta, muhalefetin büyüttüğü ve sürekli dile getirdiği kadar bir zam gelmediğini iddia eden Vekil hanım şöyle diyor:
“Geçen yıl doğal gazın birim fiyatı 1.99’du, şu anda 2.33. Doğal gaza zam gelmiştir ama mini mini gelmiştir.”
Vekil öylesine pembe bir tablo çiziyor ki, sormadan edemiyoruz; Zât-ı âlileri acaba başka bir ülkede mi yaşıyor, yoksa kendi yaşadığı yerden ülke böyle mi görünüyor?!
Bir “haşlanan kurbağa” deneyi vardır bilirsiniz. Deneyin ne kadar gerçek olduğu bilim dünyasında tartışıladursun, yaygın anlatımı konumuza çok uygun. Bir kurbağa, haşlanan bir suya atılırsa can havliyle zıplar ve dışarı kaçar. Ancak, ılık bir suya koyarsanız rahatlar. Uzunca bir sürede suyu “mini mini” ısıtırsanız iyice rahatlar ve gevşer. Sonunda da haşlanarak ölür.
Kurbağa ne kadar aptaldır bilinmez ancak Vekil’in açıklamalarına bakılırsa biz Türk halkının epeyce bir “aptal” yerine konulduğumuz ortada.
Devam ediyor Vekil mini mini zamları savunmaya: “Yahu kardeşim büyüyen bir ülkeyiz yani. Doğal gaz ve elektrik zammını muhalefetin şişirdiğini düşünüyorum. Zam yapılmıyor değil, yapılmak zorunda. Girdi neyse, bir miktar yansıması olacak.”
Çok haklı; girdi neyse bir miktar yansıması olacak da girdiler ithal olunca ne yapacağız? Öyle ya, tarım ürünleri de dâhil olmak üzere iğneden ipliğe her şeyi yurtdışından ithal ediyoruz. Yani dövizle alıyoruz. E bugün döviz; 1 Amerikan doları 9,32 TL’ ye çıkmış. Paramız yerlerde geziyor. Yani sizin dediğiniz gibi “bir miktar” değil, beyzbol sopası boyunda yansıyor… Buna ne buyurursunuz…
Eski Vekil inciler saçmaya devam ediyor. Açıklamalarına bakılacak olursa zamlar karşısında birdenbire haşlanmayalım diye ocağın altını kısan da Cumhurbaşkanı… Valla biz demiyoruz, Vekil böyle diyor:
“Kaleciye top gelince biraz yumuşatır ya göğsüyle, hükümet şu an aynen öyle yapıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’mızın ben biliyorum, onun şefkatini, merhametini, milletimize olan sevgisini, bağlılığını, sevdasını… O, topu alıp, biraz göğsünde yumuşatıyor. Taşıyamayacak hale gelince de yükü mecburen yansıtıyor.”
Cumhurbaşkanı’na bizi haşlanmaktan kurtarmaya çalıştığı (!) için minnettarız, ancak 19 yıldır AKP iktidarı döneminde gördüğümüz bu sevdadan (!) bıktık usandık. Biz artık şefkat (!) merhamet (!) sevgi (!) ve bağlılık (!) görmek istemiyoruz. Yıllardır yaptığınız mini mini (!) zamlar nedeniyle açlık sınırının da altında yaşıyoruz. Evimize ekmek götüremiyoruz.
Emeklisi, memuru, işçisi, köylüsü, esnafı, çiftçisi, öğrencisi; işsiziz, borçluyuz! Açız, aç!
Bir avuç zengin zümre ülkenin tüm kaynaklarını sömürüyor. Halk, fahiş fiyatlarla düzenlenen faturalardan bezmiş durumda ve bu hanım çıkmış diyor ki; “Büyüyen bir ülkeyiz, muhalefet durumu abartıyor. Benzine, elektriğe, doğalgaza yüksek zam gelmedi. Gelenler de mini mini…”
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu görmüyor musunuz? Gönül gözünüz bu kadar mı kapalı? Hiç mi aklınızı çalıştırmıyorsunuz? Yoksa birtakım ikballer uğruna görmemezlikten mi geliyorsunuz?
Kusura bakmayın sayın eski Vekil ama ben bir vatandaş olarak sizin yaptığınız bu açıklamalara, “zulme/zalime destek vermek” derim ve sizi önce Allah’a sonra da Kur’an’a havale ederim:
“Elde ettikleri şeylere karşılık, biz zalimlerin bir kısmını diğerinin dostu yaparız.” (Enam, 129)
“O zalimleri, kendilerine eşlik edenlerle ve kulluk ettikleri kimselerle bir araya getirin.” (Saffat, 22)
Seçimlerde sandığa gömülmenize mini mini bir zaman kaldı.
Tülay Hergünlü – SMMM