Vatandaş Okuması

Bilgi ile büyüyelim, akıl ile yükselelim, beynimizi özgür kılalım!

Özgürlüğe Uyanış

Cinsel dokunulmazlığa karşı suçların konuluş amacı ve çıkarımlar


Türk Ceza Kanunu’nun İkinci Kitabı’nın İkinci Kısmı’nın Altıncı Bölümü’nde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar düzenlenmiştir. Bu suçlar sırasıyla şöyledir: Cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki ve cinsel taciz.

Bu suçların düzenlenmesi ile kişilerin cinsel dokunulmazlıkları korunmaktadır. Özellikle bizim gibi çoğunluğu sıcak olan bir iklime, bilinçsiz özgürlük sevdalığına ve baskıcı muhafazakârlığa sahip toplumlarda bu korumanın etkili bir biçimde uygulanabiliyor olması elzemdir. Zira ülkemiz insanı, erkek veya kadın, küçüklükten beri ailesi tarafından aslanlar, peşinde koşulasılar olarak yetiştirilmekte veyahut aşırı dogmatik büyütmeler sonucu, zıtlığın yani kontrolsüz cinsel arzuların peşinden gitmektedir. İlgili suçların, her türlü cinsiyet tarafından her türlü cinsiyete karşı işlenebileceği gerçeği karşısında bu düzenlemelerin, bahsettiğimiz toplum yapısı da göz önünde tutularak, ne denli önem arz ettiği anlaşılmaktadır.

Bu yazı bağlamında şu soruyu sormak zorundayız: Hangi fiiller cinsel taciz kapsamında değerlendirilecektir?

Kanunun amacı, kişilerin cinsel dokunulmazlığını korumaktır ve bu fiillerin işlenebilmesi için cinsel kast aranmaz. Bu nedenle tacize konu olan veyahut taciz olarak kabul edilmeyen çoğu olay, pekâlâ farklı bir şekilde yorumlanabilir. Bunun örneği güncel hayatımızda pek çoktur. Şakalaşmak için söylenen sözlerden, övgü adı altında ağza gelenin söylenmesine kadar varan olasılıklara izin veren geniş Türk jargonu, somut bir değerlendirme yapılmasını zorlaştırmaktadır. Bu konu ile ilgili önerimiz, kişiler arasındaki sosyal etkileşimin seviyesine göre bir değerlendirme yapılmasıdır. Bu sosyal etkileşimin derecesi, kişilerin sözel veyahut fiziksel fiillerini, bağlamında ve dar yorumlayarak değerlendirebilmemize olanak sağlayacağı gibi, haksız yaftalamaların da hem hukuken hem sosyal olarak önüne geçilmesini sağlayacaktır.

Derece ne kadar yakınsa, olay, şüphelinin de o kadar lehinedir.

Ali Nuri Öztürk


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir