İki önemli mesele

Ülkenin iki önemli meselesi var.

Birincisi, toplumsal mutluluğu sağlayamayan bir yönetim sistemi olan ve uygulanmakta devam eden Başkanlık Sistemi… Bu sistem ile ülkenin geldiği durum ortada. Gören göz ve doğayı, çevreyi okuyanlar bu sistem ile neler oluyor işin farkındalar.

İkincisi ülkede yeni değil “yepyeni” bir demokrasi yönetim sistemi inşa etmek… Yaşanılan bu durumdan kurtulmanın ve yepyeni yönetim sistemini inşa etmek ülke seçmenlerinin elinde…Buna seçmenler seçim sürecinde karar verecekler…Ya arızalı yolda yürümeye devam ya da düzgün yolda yürümeye devam… Yolda yürümeye devam kararında seçmenlere yol gösteren veya gösterecek lider var mı? Var tabii… Başta ülkemizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk.

Atatürk ne yapmış? Ne yaptı?
Mustafa Kemal Atatürk önce ülkeyi düşman işgalinden kurtardı. Sonra kurtarılan topraklar üzerinde Cumhuriyeti yani ülke yönetme biçimi ve gücünü, sonra da demokrasi yönetim biçimini ülkede inşa etmeye başlaması gibi… Bazılarının yaptığı gibi kafayı muhalefet partilerine veya diğer siyasi partilere takmaya gerek yok… Kurulmuş ittifaklarında “yepyeni” bir demokrasi yönetim sistemi kuracakları yok algısı seçmenlerde oldukça fazla görünüyor. Böyle düşünüldüğü anlaşılıyor…

Ülkede 160’dan fazla faaliyette olan siyasi parti var. Herhalde bir tanesi yapar. Yapamıyorlarsa yeni kurulacak bir siyasi parti ile YEPYENİ PAYLAŞIMCI MECLİS SİSTEMİ ile ülkede bir demokrasi yönetim sistemi inşa etmek mümkündür. Bu bir ütopya değil, hayal değil gerçektir. Mesele Atatürk’ü anlamak ne yaptığını algılamak sorunudur. Ellerimizi taşın altına sokma meselesidir.

Ne demiş Konfüçyüs: Ya bir yol bul ya bir yol aç ya da yoldan çekil.

Paylaşımcı Doğrudan Demokrasi yönetim sisteminde yatay örgütlenme modelini de kullanarak yeni değil yepyeni “patikalar” açmak çağımızda artık mümkündür. Mümkün ise o zaman beklenen nedir? Mesele arızalı, bozuk yolu terk edip yepyeni, düzgün yolda yola devam etmektir.

Bir zihniyet devrimi meselesidir…

Bahtiyar Çetinbaş