Türkiye PISA’nın neresinde? (1 ve 2)
PISA okuma becerilerindeki yerimiz
2003 yılından beri katıldığımız uluslararası PISA değerlendirmelerine göre, çocuklarımız ana dillerinde okuduğunu anlamıyor, yorumlayamıyor ve çıkarım yapamıyor.
Üstelik, bu tespit sadece PISA’ya da ait değil. 2016 ve 2018 yıllarında MEB tarafından uygulanan ve “Yerli Pısa” olarak da adlandırılan ABİDE ile 2019 yılı içinde yine MEB tarafından uygulanan TMF-ÖBA sınav sonuçları da çocuklarımızdaki bu yetersizlikleri kesin olarak doğrulamaktadır.
Oysa ana dili becerileri, zihin atölyesinin en önemli zihinsel değerleridir. Zira, öğrencilerin anlama, yorumlama ve çıkarım yapma gibi ana dili becerileri yeterli değilse başka derslerde de başarılı olmaları zordur. Aşağıdaki tabloda, Türkiye’nin okuma becerilerindeki sırası belirtilmiştir. Tablodan da anlaşılacağı gibi, dünya sıralamasındaki yerimiz parlak değildir.
Özellikle OECD içindeki sıramız ülkemizin prestiji açısından önem taşımaktadır. Çünkü Türkiye, 38 OECD’nin 20 kurucu üyesinden biridir ve bu ülkeler içinde en azından ortalamanın üstünde olmayı hedeflemiştir. Ancak katıldığı her sınavda OECD içinde son sıralarda ve ortalamasının çok altında kalmıştır.
Özetle söylemek gerekirse. Türkiye’nin PISA sonuçlarına baktığımızda, matematik ve fen alanında olduğu gibi, okuma becerileri alanında da “ezber” eğitimin kahredici yansımalarını görmekteyiz.
Yıllara göre Türkiye’nin okuma becerilerindeki sırası
PISA okuma becerilerindeki düzeyimiz
Yukarıda Türkiye’nin okuma becerilerindeki genel sıralamasını paylaştık. Daha somut bir gerçeğe de dikkat çekelim. Sınava katılan öğrencilerimiz hangi başarı düzeylerinde yer almaktadır ve bu başarı düzeyleri ne anlama gelmektedir?
Bilindiği gibi PISA, öğrenci başarısını, diğer alanlarda olduğu gibi, okuma alanında da 6 düzeyde değerlendirmektedir. Tabloda da görüldüğü gibi, sınavına katılan öğrencilerimizin büyük bölümü, ana dili için başarısız ya da yetersiz kabul edilen 1, 2, 3, düzeylerde yer almaktadır. Başarılı kabul edilen 4, 5, 6. düzeylerde ise ne yazık ki sınırlı sayıda öğrencimiz bulunmaktadır.
Sonuç olarak, ezber eğitimin sonucu olan bu tablonun insandaki yansımalarından birkaç örnek verelim:
- Kitap okuma alışkanlıkları yoktur. Çünkü okuduklarını anlama becerileri yeterli olmadığı için okumayı sürdüremezler ve bu nedenle okuma alışkanlığı kazanmaları zordur.
- Dinlediklerinin ayrıntısını çoğu kez bir dinlemede anlayamazlar. Çıkarım yapmakta zorlandıkları için aynı haberi tekrar dinleme ihtiyacı duyarlar.
- Bireyler, kendilerini yazılı ve sözlü olarak ifade ederken zorlanırlar. (Televizyonlara konuk olup meramını anlatamayan bilindik insanlar buna örnektir.)
- Toplum içi iletişim zayıftır ve insanlar kendi aralarında tartışırken, çoğu kez dillerini etkili olarak kullanmayı beceremedikleri için, yumruk ve tekmelerini kullanırlar.
- Hayatı yönetme başarıları düşüktür.
Düzeylere göre PISA okuma becerileri karnemiz
Ali Rıza Çatal
Öğretmen, E. Milli Eğitim Müfettişi