23-24 Nisan 1920
23 Nisan 1920’de, Türkiye Büyük Millet Meclisi Ankara’da açılır. Mustafa Kemal Atatürk‘ün demeci şöyledir; “Yüksek meclisiniz, bildiğiniz gibi, olağanüstü yetkiye sahip olarak, yeniden seçilen milletvekilleri ile taarruza uğrayan Hükümet Merkezi’nden canını kurtararak buraya gelen milletvekillerinden oluşmuştur.”
24 Nisan’da ise Meclis’in teşekkürlerini bildirmesi üzerine Atatürk şöyle diyecektir; “… Benim için dünyada en büyük mükâfat, milletin en ufak takdir ve iltifatıdır…” ve devam eder; “Bu dakikadan itibaren teklif ediyorum: Derhal memleketin mukadderatını üzerinize alınız! Bütün bu Meclis, bütün manasıyla sorumlu olmak lazım gelir. Millet bizi ancak bunun için gönderdi; bizi buraya beş kişinin eline milleti terk edelim diye göndermemiştir.” (Prof. Dr. Utkan Kocatürk, Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, 23-24 Nisan 1920)
Bu düşünce tarzı, yönetenlere örnek olabilmiş midir? Bugünün siyasetçileri “milletin takdir ve iltifatı” için mi görevdedirler? “Memleketin mukadderatı” kimin üzerindedir?
Canan Murtezaoğlu