Vatandaş Okuması

Bilgi ile büyüyelim, akıl ile yükselelim, beynimizi özgür kılalım!

Kalem Kardeşliği

Yanlış yatırım kararları ve gereksiz işten çıkarmalar (mali makale)


Bir milyon TL’nin %4’ü ile on milyon TL’nin %4’ü aynı değildir
Birinin %4’ü 40.000 TL iken, diğerinin %4’ü 400.000 TL’dir. İşletme yönetimleri, bu tür tutarsal farklardan dolayı sadece rakamlara odaklanarak çalışanları işten çıkarma yoluna gidebilmektedir. Özellikle satış fonksiyonundaki çalışanlar, bu kararların en sık hedefi olmaktadır. Daha küçük farklar genelde göz ardı edilirken, büyük tutarlar daha fazla dikkat çeker. Örneğin, 400.000 TL’lik bir fark, “Bu tutar çok yüksek, neden böyle oldu?” gibi sorgulamalara yol açabilir. Ancak bu durum, yüzdelik farkların analizinden ziyade rakamlara odaklanıldığını göstermektedir. (Not: Tüm tutarlar 2019 yılına aittir.)

Hedefler ve gerçeklik arasındaki sapmalar

Bir denetim sonucunda, bütçe farkının %2 yerine %4 olduğu ve bu nedenle %100’lük bir sapma yaşandığı tespit edilmiştir. Ancak bu farkın nedenleri detaylıca incelenmek yerine, birkaç yeni satış yöneticisinin işine son verilmiştir. Bu tür kararlar, bütçelerin asıl amacını, yani farkların nedenlerini ve sonuçlarını anlamayı göz ardı eder.
Sonuç olarak kolay yol seçilmiş, çalışanlar işten çıkarılmıştır. Bununla birlikte, satış baskısı altında gereğinden fazla taviz veren ve gerçekçi olmayan taahhütlerde bulunan çalışanların da bu tür sorunlara katkı sağladığı göz ardı edilmemelidir.

Ürün talebi ve yanlış yatırımlar

Ürünlere olan talebin artmasıyla birlikte işletme fiyatlarını yükseltmiş, ancak bu durum iş hacminin daralmasına neden olmuştur. Promosyon çabaları bile bu durumu düzeltememiştir. Rakip bir işletme ise bu talep artışını öngörmüş ve sabit üretim araçlarını dijital sistemlere entegre ederek modernizasyon yatırımları yapmıştır. Bu yatırımlar, işçilik maliyetlerini azaltmış ve piyasa üstünlüğü sağlamıştır.

Yanlış yönetim kararlarının sonuçları

1,5 yıl önce, birim işçilik maliyetleri ve değişken giderlerin artışındaki temel nedenlerden biri, “boşa geçen zaman maliyetleri” olarak tespit edilmiştir. Ancak, bu durum raporlarla açıkça belirtilmiş olmasına rağmen, manuel sistemlere dayalı politikalar değiştirilmemiştir. Bilgisayar teknolojisine dayalı çözümler bile göz ardı edilmiştir.
Değişken giderler, satış fiyatlarına yaklaştığında faaliyet durdurulmalı ve daha yenilikçi ve çeşitlendirilmiş alternatif ürünlere yönelmelidir. Aksi takdirde işletme iflas riskine girer. Faaliyetin durdurulması kararı işletmenin sadece sabit maliyetler kadar zarar etmesine müsaade edip, iflastan kurtulma çabasından başka bir şey değildir.

Doğru yatırımın önemine bir örnek
Örneğin:
Satış Fiyatı: 80 TL
Değişken Gider: 90 TL
Sabit Giderler: 500.000 TL
Teknoloji yatırımları ile değişken giderler %15 düşürülebiliyorsa:
Yeni Değişken Gider: 90×0.85 = 76.5 TL
Katkı Payı: 80−76.5 = 3.5 TL
Bu durumda zarar eden her birim üretim artık 3,5 TL katkı sağlamaya başlar. Yeterince yüksek hacimde satış ile sabit maliyetler karşılanabilir ve kâra geçilebilir. Ancak değişken giderlerin düşürülmesi başarısız olursa, teknoloji yatırımları yalnızca zararları artırır. Doğru zamanda doğru pozisyon almak hayati öneme sahiptir. Aksi takdirde işletmeler zora girerken, çalışanlar da gereksiz yere işlerinden olur. İşe alım süreçlerinde tek taraflı beklentiler, çalışanları gereksiz tavizlere zorlamaktadır. Bu durum, işletmenin uzun vadeli başarısını olumsuz etkiler.
Yönetimlerin stratejik kararlar alırken daha analitik ve uzun vadeli düşünmeleri gerektiği açıktır.
Cengiz Hergünlü
SMMM-Bağımsız Denetçi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir