Evrende yalnız mısın?
Sevgili İnsanlık,
Evrende yalnız mısın? (1)
Açlığı çözemeyecek kadar üretimsiz misin?
Eğitimi yurduna ve tüm dünyaya yayamayacak kadar parasız mısın?
Barışı yeryüzünde tesis edemeyecek kadar savaşa mahkum musun?
Dinlerin bölmeden, ayırmadan iyi insan olmak için oluştuğunu anlayamayacak kadar akledemeyenlerden misin?
Dilin kemiksiz, aktören (ahlak) sensiz, “insanlık ailen” sahipsiz kalacak kadar sevgisiz misin?
Kadınlarını eğitimsiz, çocuklarını şefkatsiz, gençlerini desteksiz, emeklilerini refahsız bırakacak kadar hukuksuz musun?
Kadınlarını şefkatsiz, çocuklarını eğitimsiz, gençlerini refahsız, emeklilerini desteksiz bırakacak kadar kendini bilmez misin?
Kadınlarını refahsız, çocuklarını desteksiz, gençlerini eğitimsiz, emeklilerini şefkatsiz bırakacak kadar ulus bilincinden yoksun musun?
Başka ailelere yabancı, başka ulus insanına düşman, başka anlayış ve kültür ile yaşam görüşlerini “sevilmeyecek şey” olarak görecek kadar benliksiz misin?
Kanunları araç, siyaseti haraç, çeteciliği maşa, kişileri korku ve açlık, hatta açgözlülükle terbiye edip kullanılacak özne gören bahtsız mısın?
Yabancı ülke ve coğrafya toplulukları sana karşı etnik, dincilik, mezhepçilik, cinsiyetçilik gibi alt kimliklerle kışkırtılan ve güçlendirilen “kendini unutmuşlar” karşısında “ulu” sal kimliğini ortaya koyup sevgi ve akıl ile karmaşıklığı çözmekten çekinen misin?
Şiddet’siz güç, ‘kurnazlık’sız bilgelik, kibirsiz özgüven, cehaletsiz ama bilge cesaret olabileceğinden şüphede misin?
Gizlenen gerçeğin, gölgelenen güneşin, örtülen Türklüğün Uygar Niteliği’nin aydınlığını kaybedeceğine mi inanmaktasın?
Gezegenin dört bir yanında ve yurdunun bağrında yalnız, yoksun, dışlanmış mı hissetmektesin?
Hayır, sevgili insanlık, hayır…
Sen bugünün ışığı,
Geleceğin uygarlık tohumu,
Varoluşun şefkatli eli,
Yurtta ve Dünya’da barışın engellenemez kuvveti,
Adaletin gürültüsüz sesi,
Toplumun ve bireylerinin yürekli koruyucusu,
Yaratılışın aydınlık yüzüsün.
Sevgi, sabır ve çalışkanlığının önünde tüm diğer hırsların ve güçlerin diz çöküp iyileşerek sana katılacağı çekim merkezisin.
Okuyacak, yazacak, eleştirecek, eleştirilecek, nezaketle tartışacak, düşündükçe karşıtlıklardan daha güçlü bir üst olguyu fark edecek, varoluş döngüsünde dansına devam ederek yükselmeye devam edeceksin.
Yüksel Türk, senin için yükselmenin sınırı yoktur. (2)
İnsanlık Türk’ün hizmet ve rehberliği ile dostluk ve işbirliği geliştirip sevgi esaslı gerçekliği keşfettikçe ayrımlar kalkacak, farklılık ve çeşitlilikler uygarlığın zenginliği olacak, insanlığın kavram ve davranış kalıpları barış ve uyum esaslı güncellenerek yaşamının her anını anlamlı kılacaktır.
Evet sevgili insanlık; senin ölçün (kaderin) budur.
Özgür iraden ile inanılmaz büyüklükteki evrenin enginliğinde yüzmekte olan pırıl pırıl varoluşa uygun olarak zerreden yıldıza değer verip, değer bilerek aynı kızılderilinin dediği gibi, “Uzanacaksın düşüncelerinle sonsuzluğa…Çünkü ruhun evrendir.” (3)
Faydalı olması dileği, saygı ve sevgilerimizle…
Cengiz Gökdeniz
Yararlanılan Kaynaklar:
1. A)Journey to the edge of the Observable Universe
https://youtu.be/U9WOMerccoM?si=Ew8OO6skarxf4BJt
1. B)Universe Size Comparison 2025 | 3d Animation comparison 2025
(Bu video evren büyüklüğünün ve bilinen varlıklarının biçim ve durum çizimlerinin 3 boyutlu canlandırmasıdır ve karşılaştırmasıdır.)
2. Atatürk’ün Mülkiyelilere Hitabı, 11 Aralık 1935
Atatürk’ün Mülkiyelilere Hitabı – Siyasal Bilgiler Fakültesi
3. “Küçük Ağacın Eğitimi”, Say Kitap
https://www.nezih.com.tr/kucuk-agacin-egitimi