Söylediklerimiz duyulmuyor ve çaresizlik
Ülkemizde yaşanılan son Kahramanmaraş ve çevre illerdeki depremde televizyonlarda yapılan yorum ve tartışmalarda çokça kullanılan sözler; “söylediklerimiz duyulmuyor”, “çaresizlik” ve “farklı düşünme” idi.
Neden?
Bilimle uğraşan insanların söylediklerini kim duymuyor? Kimler aldırış etmiyor? Kimler söylenenleri dikkate almıyor? Kimler kimlerin söylediklerini dikkate almıyor?
Hem vatandaşlar hem de bilim insanları neden çaresizlik diyorlar?
Ve bilim insanları neden farklı düşünme konusunda açıklama gereğini duyuyorlar?
İnsan yaratılış fıtratından gelen özgürlük ile ve sahip olduğu akılla doğada ve yaşamda karşılaştığı çaresizliklere daima çözümler bularak hayatını farklı düşünme yoluyla devam ettirmiştir. Yaşam dinamiktir. Doğa devamlı değişim içinde… Ülkemizde dört mevsimi yaşıyoruz. Mevsimden mevsime geçiyoruz ve değişimleri yaşıyoruz. Yenilenmeyi yaşıyoruz. İşte aynen doğa gibi yaşam gibi demokrasi yönetim sistemleri de değişmeli, yenilenmeli ve kendi kendini yenileyebilme gücü ve kapasitesine sahip olmalıdır.
Bunlar nasıl olacak? Farklı düşünerek… Çoklu sistemleri sistem içinde tasarlayarak ve inşa ederek… Ortak aklı kullanarak… İnsan nasıl ki yaşamında ihtiyaç duyduğu şeyleri farklı düşünerek karşılamış ise, demokrasi yönetim sistemleri de insan ile doğa ve çevrenin de medeni ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmalı ve inşa edilmelidir.
Anlaşıldı ki… Temsilî demokrasi uygulamalarında örgütlenmeler dikey örgütlenmeler olup bireysel mutluluğa kapıların açılmasına neden olurlar ve rant zihniyetine karşı bir savunması yok ve bu neden olma sistemin gereği olur, olabilir, hatta çok zaman destekliyor durumunda gözükür.
Doğrudan demokraside ise günümüz çağında erişilen teknoloji ve bilgi ile dikey örgütlenme yerine yatay örgütlenme modelleri ile toplumsal mutluluk çok daha çabuk sağlanır… Mesele; “doğrudan demokraside yeni bir patika açmak” yolunda yapılacak çalışmalardadır… Utanmak insanoğluna yakışmaz… Utanılacak konu değiştirilmek istenmeyen sistemin devamında ısrardır…
Demokrasi insan düşüncesinde gelişmiş ve süreç içinde çok değişik tasarımlarla bir yönetim sistemi olarak denenmiştir. Demokrasi/doğrudan demokrasi ve sırasıyla temsilî demokrasi ve yarı doğrudan demokrasi türleri ile insanoğluna toplumsal mutluluk sağlayabilme konusunda ilerlerken bir türlü toplumsal mutluluk sağlanamıyor. Sorunlar çığ gibi büyüyor… Temsilî demokrasilerde seçmenden alınan temsil yetkisinin, amacı dışında kullanılması bir alışkanlık haline gelmiş. Temsilî demokrasiler hastalık ve ayıp üretmede insanoğluna yakışmayan bir şekilde davranış sergiliyor. Hastalık ve ayıplar bir salgın haline gelmek üzere… Çaresizlik almış başını gidiyor…
Çaresizlik insana yakışmaz… İnsanın çaresizlik konusunda utanmasına da gerek yok. Yapılacak iş ortak aklı kullanmak ve çaresizliğin karşısına doğrudan demokrasinin felsefesini hatırlayarak çağımızda erişilen teknoloji ve bilimin ışığında yeni değil yepyeni bir demokrasi yönetim sistemini tasarlamak ve yatay örgütlenme modeliyle inşa etmek gerekir.
Böyle söylemlerin demokrasi yönetim sistemlerinde olmaması gerekir; demokrasi/doğrudan demokrasinin felsefesinde olmaması gereken bir durumdur. Olmaması gerekiyorsa o zaman neden oluyor? Olmasının nedeni doğrudan demokrasinin uygulanışından asırlar sonra demokraside devrim olarak söylenen ve bir alternatif olarak sunulan temsilî demokrasinin süreç içinde ortaya çıkan bir hastalığı ve ayıbıdır. Maalesef bilim insanlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve seçmenlerin söylediklerinin yöneticiler tarafından duyulmaması ve dikkate alınmaması bir demokrasi hastalığı ve ayıbıdır. Bunun bir salgına dönüşmeden önlenmesi ve tedbirlerinin alınması gerekir.
Dünya ülkelerinde ve ülkemizde de uygulanan temsilî demokraside karşılaşılan bu duruma mutlaka bir çözüm üretilmesi konusunda yapılan çalışmalarla üretilecek bir alternatif demokrasi yönetim sistemi ile bu sorunun çözümü olabilir. Üretilecek alternatif demokrasi yönetim sistemi bugüne kadar demokrasi yönetim sistemlerinde uygulanmayan paylaşımcılık ilkesinin yeni değil yepyeni bir demokrasi felsefesi anlayışıyla çağımızda erişilen teknoloji ve bilgi ile bilimin ışığında tasarlanması mümkündür. Tasarlanacak ve inşa edilecek bir “paylaşımcı demokrasi” yönetim sistemi toplumsal mutluluğun sağlanmasına yardımcı olacaktır.
Tasarlamayı ve inşa etmeyi uzaydan gelecek olanlar değil bu ülkenin insanları, dünya ülkelerinin insanları yapacaktır. Çaresizlik zihniyetinden kurtularak bir zihniyet devrimini başlatmak için önce hedefi belirleyip adım adım yola koyulmak gerekecektir. Demokrasinin özgürlük yelkenleri sonuna kadar açılmalıdır. Demokrasi yönetimi kendi kendini yenileyebilmelidir. Demokrasi bir paylaşma kültürüdür… Demokrasi paylaşma sanatıdır…
O zaman yapılacak iş temsilî demokrasiye alternatif olarak demokrasi/doğrudan demokraside yeni değil yepyeni bir patika açmak yolunda çalışmalara hız vermek olmalıdır. Doğrudan demokrasi felsefesi çağımızda erişilen teknoloji ve bilgi ile bilimin ışığında ortak aklı kullanarak paylaşımcı demokrasi yönetim sistemini tasarlamalı ve inşa etmek için yola koyulmalıdır.
Paylaşımcı demokrasi yönetim sistemi ile ana sistem olması gereken şekilde tasarlanırsa toplumsal mutluluğu yakalamak kolaylaşacak ve bilimsel, teknik ve siyasî olarak hataların giderilmesiyle deprem gerçeği ile de yaşamak daha kolaylaşacaktır.
Unutulmaması gereken nokta, hatanın temsilî demokrasi yönetim sisteminde olduğudur. Mesele bu sisteme, alternatif paylaşımcı demokrasi yönetim sistemini tasarlamak ve inşa etmek olmalıdır.
Bahtiyar Çetinbaş -İnşaat Mühendisi ve Kentsel Dönüşüm Uzmanı