“Cumhuriyet ilkokulu” ndan deneysel fiziğin öncülüğüne: Prof. Dr. Sait Akpınar
“Bir sabah kalkarsınız, bir de bakarsınız ki kapınızın önündeki kumda yeni bir çiçek açmış. Bu çok güzel renkleri olan ve çok hoş bir çiçektir. Ona bir şey olmasın diye üzerine titrersiniz, ona özen gösterirsiniz. Fakat bir gün bir sabah kalkar bakarsınız ki çiçek yok; gece bir kum fırtınası esmiş, çiçeği alıp götürmüştür; yerini bile bulamazsınız.”
Deneysel fiziğin Türkiye’deki öncülerinden biri olan Prof. Dr. Sait Akpınar 1913 yılında İstanbul’da doğmuştur. Sait Akpınar I. Dünya Savaşı’nın bitiminden kısa bir süre sonra, 1920 yılında bir mahalle mektebinde ilkokula başlar. 1923 yılında Cumhuriyet ilan edildiğinde bütün mahalle mektepleri kapatıldığından, açılan yeni okullara başlaması için biraz beklemek zorunda kalır. Beşinci sınıfta olmasına rağmen, okulda ikinci sınıfa kadar ders açıldığı için okula ikinci sınıftan devam eder. Böylece, mahalle mektebinde okutulmayan fizik, kimya, matematik gibi derslerle ilk kez tanışmış olur. Yine o günlerde babasının isteğiyle Fransızca öğrenmeye başlar. Sait Akpınar’ın fiziğe ilgi duyması da annesinin alışveriş için gönderdiği bir aktarda gördüğü bir kitap sayesinde olmuştur. Bu ilginç rastlantıyla kendisinde fiziğe karşı büyük bir heves başlar.
1927 yılında ilkokulu, 1930 yılında da Eyüp ortaokulunu bitiren Akpınar, Pertevniyal Lisesi’ne kayıt olur. Fransızcası çok iyi olan Sait Akpınar, lisede Almanca öğrenmeye başlar. Üniversiteye başladığı 1933 yılı ise üniversite reformunun yapıldığı yıldır. İstanbul Üniversitesi’nde Elektroteknik Bölümünde okumaya başlayan Akpınar, 1934 yılında Avrupa imtihanını kazanarak burslu olarak Almanya’ya gider. Almanya’da doktora öğrenimini sürdürdüğü yıllarda II. Dünya Savaşı başlamak üzeredir. Bu nedenle, 1940 yılında Göttingen Üniversite’sinde doktorasını bitirerek hemen yurda döner. Aynı yıl İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nde asistan olarak çalışmaya başlar. Askerlik görevini de tamamlayan Akpınar 1948 yılında doçent olur ve bir yıl sonra, Massachusetts Institute of Technology (MIT)’de nükleer elektronik ve kozmik ışınlar üzerine çalışmalarına başlar. 1956 yılında da Türkiye’de kurulması planlanan nükleer reaktör için İstanbul ve İstanbul Teknik Üniversiteleri öğretim görevlilerinden oluşan bilimsel bir komiteye katılır. Bu arada, Uludağ’da bir fizik laboratuvarı kurulması çalışmaları içinde olan Akpınar, Ortadoğu’nun bu bölgesindeki ilk ve tek mezon teleskopunu yapar ve uluslararası bir çalışmanın parçası olarak gözlemler yapmaya başlar.
1956-1957 yıllarında Milli Savunma Bakanlığı İlmi İstişare Kurulu üyeliği yapan Akpınar, Profesör kadrosuna atanır. Ayrıca bu tarihlerde, Argonne National Laboratory’de Nükleer Reaktörler kursuna katılır ve burada da bir süre ders verir. Yurda döndükten sonra, 1962-1969 yılları arasında da Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi Müdürlüğü yapar. Bu merkez kısa bir süre sonra çalışmalarıyla Avrupa’da oldukça ünlenir. Hatta bazı Nobel ödüllü bilim adamları Nükleer Araştırma Merkezine ziyarete gelirler. Akpınar, ayrıca Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK), Temel Bilimler Araştırma Grubu üyeliği görevini de yürütür.
1979-1983 yılları arasında, emekli olana kadar İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi, Fizik Bölüm Başkanlığı görevinde bulunur. İstanbul Üniversitesi’nde görevli olduğu dönemler içerisinde deneysel Yoğun Madde Fiziği dalında onlarca yüksek lisans (master) öğrencisi ve üç tane de doktora öğrencisi yetiştirmiştir. Emekli olduğu 1983 yılından 1993’e kadar TÜBİTAK’ın Gebze’de bulunan Temel Bilimler Araştırma Merkezi’nde haftada bir gün danışman olarak çalışır. 1983 yılında ise Akpınar’a TÜBİTAK Hizmet Ödülü verilir.
Çok değerli bilim insanımız Prof. Dr. Sait Akpınar 11 Mayıs 2003 tarihinde trafik kazası sonucu hayatını kaybetmiştir.
Prof. Dr. Özden Aslan Çataltepe
Kaynaklar:
Bilim ve Teknik Dergisi, Ocak 1997, Syf 74-80
Matematik Dünyası, 2003 Yaz, Syf 42
http://nucleus.istanbul.edu.tr/~cfe/birinci/ardindan/index.html