Demir kitlenin hücumu, 19. Tümen (4)
1 Mayıs 1915… Arıburnu cephesinde sabaha karşı taarruz başlar. Düşman mevzilerine girilir ancak yeterli taze kuvvetimiz yoktur ve kaybımız vardır. Ertesi gün, Mustafa Kemal, taarruzu durdurma emri verir; birlikler bulundukları hatta savunmaya geçecektir. Mustafa Kemal şöyle hitap eder birliklere; “…Benimle birlikte burada harp eden bütün askerler kesinlikle bilmelidir ki, bize verilen vatan ve namus görevini tam olarak yapmak için, bir adım geri gitmek yoktur. Bu sırada uyku ve istirahat aramanın, bu istirahatten yalnız bizim değil, bütün milletimizin ebediyen mahrum kalmasına sebep olabileceğini hepinize hatırlatırım…”
Başka kuvvetler istenmesi üzerine Mustafa Kemal, birliklerine, Kirte bölgesinde ve vatanın diğer sınırlarında yapılan muharebeleri hatırlatır. Düşman sadece Çanakkale’de değildir. I. Dünya Savaşı ile birlikte Kafkasya, Sina, Filistin, Irak, Hicaz-Yemen, İran, Galiçya, Balkan cepheleri ateş içinde kalmıştır; Ruslar, İngilizler, Araplar, Fransızlar ve Sırplara karşı savaşılmaktadır.
Mustafa Kemal bir yandan birliklerine her yönüyle hâkim olurken diğer yandan da yapılan yanlışları tarihe not düşmektedir. Bu bağlamda, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa’ya bir mektup gönderir. Bazı satırlarını verelim:
“… Maydos bölgesi kuvvetlerine komuta ettiğim zaman aldığım tertibat ile, düşmanın karaya çıkmasına imkân verilmeyebilirdi. Liman von Sanders Paşa, bizim orduları, bizim memleketimizi tanımadığı, gerektiği şekilde incelemede bulunacak kadar da bir zamana sahip olmadığından, sadece ihraç noktalarını tamamiyle açık bırakacak tertibat almış ve düşmanın karaya çıkmasını kolaylaştırmıştır… Vatanımızın savunulmasında kalp ve vicdanları bizim kadar çarpmadığına şüphe olmayan başta Liman von Sanders olmak üzere bütün Almanların fikrî gücüne de itimat buyurmamanızı kesin olarak temin ederim.”
Düşünce ve ruh dünyasıyla ve de her koşulda vatanına ve Türk kimliğine sahip çıkan Mustafa Kemal, bir askerî deha olmanın yanı sıra, en küçük ayrıntıyı dahi göz ardı etmeyen, yol gösteren ve yeri asla doldurulamayacak bir dünya lideridir.
4-5 Mayıs’ta Kabatepe’de karaya çıkan düşman ağır kayıplar verir ve askerler gemilerine dönerler.
7-8 Mayıs’ta 140 kişilik Fedai Müfrezesi, taarruzlar sonucunda düşmanın siperlerine girer ancak komutanın yaralanması, yeterli yardımın sağlanamaması gibi nedenlerle tam bir sonuca ulaşılamaz. Mustafa Kemal Müfreze’nin gazilerini, gösterdikleri kahramanlık nedeniyle kutlar.
Durum o derece ciddidir ki, Mustafa Kemal 3. Tabur Komutanı Binbaşı Mahmut Bey’e; “…Askerlerinizi, düşman siperlerini zapt ve işgal etmek üzere yönlendirme ve uyarmada başarısızlığınız ve yahut askerinizin bir münasebetsizliği halinde yerinizi alacak yeni kuvvet evvela sizi ortadan kaldıracak ve ondan sonra yerinize geçecektir.” der. Bu tabur, 9/10 Mayıs günkü çarpışmada büyük fedakârlık gösterecek, düşman ağır bir yenilgiye uğrayacaktır.
Mustafa Kemal’in muharebeleri idare ettiği tepeye “Kemalyeri” adı verilir. Enver Paşa da Kemalyeri’ne gelecek ve bütün subay ve erlere takdirlerini iletecektir.
Mustafa Kemal, düşmanın bir an evvel denize dökülmesi gerektiğini vurgular ve takviye ister; ağır topçu ateşi himayesi altında yeni bir tümenle taarruz yapılması gerekmektedir. Keşif kolları düzenlenir. Mustafa Kemal, birliklerine, “düşman hücumunun reddi haberini değil, karşı hücum ile düşman mevziine girilmiş olduğu haberini beklerim,” diyecektir.
İngilizler, Arıburnu’ndan sürekli asker çıkarmaktadırlar. Mustafa Kemal, birliklerin “her türlü tertibat ve incelemeyi” bitirip hazır olmalarını ister.
14 Mayıs gecesi İngilizler Bombasırtı’na taarruz ederler ancak süngü ile püskürtülürler. Mustafa Kemal, bununla yetinilmemesini ve karşı hücuma geçilmesini isteyecektir.
***
3. Kolordu Komutanı Esat Paşa, yanındaki heyetle Kemalyeri’ne gelir. Mustafa Kemal’e, “Arıburnu Muharebeleri hatırası olarak Padişah adına ‘Muharebe Altın Liyakat Madalyası’ verilir.”
Mustafa Kemal, tekrar 19. Tümen Komutanlığı görevine döner. Tümen, “Kuzey Grubu Komutanlığı” na bağlanmıştır. Kemalyeri’nden ayrılan Mustafa Kemal, 19. Tümen’e ait siperleri dolaşacak ve kuvvetlerini yeni bir taarruza hazır hale getirecektir.
Yazımızı Mustafa Kemal’in, emrindeki birliklere Kemalyeri’nden veda yazısıyla sonlandıralım. “23 gün sevk ve idare etmek mutluluğunu kazandığım siz demir kitlenin, Tanrı’ya sığınarak yaptığı hücum iledir ki, düşmanın 20 bini aşan kuvveti Arıburun’da yok edildi… Yirmi üç günlük ateşli ve kanlı ortak çabalarımız anısının samimi ve temiz duyguyla korunacağından eminim…”
25 Nisan-17 Mayıs* tarihleri arasında Arıburun’da boğaz boğaza verilen bu kanlı mücadelenin anısını genç kuşaklara aktarmak bir vatan borcudur. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyoruz.
Devam edecek…
Canan Murtezaoğlu
Yararlanılan Kaynaklar:
Prof. Dr. Utkan Kocatürk; Kaynakçalı Atatürk Günlüğü, Atatürk Araştırma Merkezi
*25 Nisan-1 Mayıs arasındaki gelişmeler, “Kazandığımız an işte bu andır, 19. Tümen (3)” başlıkla yazımızda verilmiştir.